Röportaj: Murat İlkan (PENTAGRAM)
10 Nisan 2021İnceleme: “Red – Declaration”
18 Mayıs 20212016 yılında kurulan Fransız progresif black metal grubu Ætheria Conscientia, ikinci konsept albümü “Corrupted Pillars of Vanity” ile birçok farklı türü black metalin bünyesinde toplamaya devam ediyor. İlk albümleri olan Tales From Hydhradh (2018) ile Hydhradh adında kurgusal bir gezegen yaratan ve bu gezegenin geleneklerini hikaye edinen Fransız grup, ikinci albümlerinde de bu gezegendeki çatışmalar üzerine odaklanarak hikayesini sürdürüyor. Albüm toplam 56 dakika süren 5 şarkıdan oluşuyor. Özellikle Ihsahn, Rivers of Nihil, White Ward gibi grupları seven okuyucular, kemerlerinizi bağlayın!
15 dakikalık açılış şarkısı “Asporhos’ Altering Odyssey” en başta gözümü korkutsa da kendi içinde parçalara bölünmüş ve sanki şarkı geçişleri varmış gibi hissettiriyor. Uzun bir atmosferik girişe ek olarak şarkının seyrini değiştiren bir saksafona sahip olan bu parça, sizi neyin beklediğini anlayabilmek için yeterli içerik barındırdığını söyleyebilirim. Kompozisyonu ve hafızada kalıcı riffleri ile başarılı bir 15 dakika yarattığını düşünüyorum. Her enstrümanın kendini sergileyebilmesi ve karmaşaya kurban gitmemesi çok hoşuma giden bir detay oldu. Tam da buraya eklemeliyim ki, bu albümdeki davulların elektronik olarak yazıldığını öğrendim ve eğer kadroya göz atmamış olsaydım muhtemelen davulların canlı çalındığını düşünürdüm. Kulağı tırmalamayan davul soundları konusunda grubu tebrik ediyorum.
Parçanın, post-black metal grubu olan White Ward sevenleri de sevindirecek bir özelliği de var (saksafonlu olması dışında). Şarkının vokalinde White Ward vokalisti Andrii Pechatkin bulunuyor. Peckatkin’in vokalleri ile agresifleşen şarkı, arkada ona eşlik eden saksafon ile başka bir çizgiye taşınıyor. Özellikle son 3 dakikada, gitar solosu ile birlikte yoğun bir şekilde kullanılan perküsyon ise daha tribal ve organik bir atmosfer sağlıyor. Yani bu 15 dakikada birkaç ayrı türün birleşimini rahatlıkla görebiliyoruz.
Albümün en kısa şarkısı olan (o bile 7 dakika) “The Corrupted Sacrament”, sanırım bana en çok hitap eden şarkı oldu. Karanlık riff yapısı ile Ihsahn dinliyormuşum hissi verdi en başında. Vokal girdiğinde tabii ki alakası kalmıyor. Açılış parçasına göre daha saldırgan olmasına rağmen caz etkileşimli bölümünde yarattığı neşeli hava ile güzel bir denge oluşturuyor. Saksafon solosunun da şarkıya göre uzun tutulmuş olmasını sevdim.
Albümün üçüncü şarkısı “Liturgy for the Ekzunreh” ise tam bir ritüel tadında. Şarkıya hakim olan perküsyon ve gırtlak ezgileri ile gizemli bir kabile üyesiymişim gibi hissetmedim değil. Bu süre boyunca arka planda ambient, post-rock gibi türlerden iyi bildiğimiz reverbli gitar duyuluyor. Sonrasındaysa şarkı tam ortasında agresifleşiyor. Ben bu şarkının bir interlude gibi olmasını ve ilk yarıdaki atmosferik haliyle kalmasını isterdim.
“Liturgy for the Ekzunreh”, Hydhradhian dilinde yazılmış -grubun kendisinin oluşturduğu, ilk albümlerinde yarattıkları gezegen olan Hydhradh’ın dili- ve bu yüzden şarkının sözlerini çevirdiğimizde bir karşılık bulamıyoruz. Dini bir içeriği olduğunu sanıyorum fakat ne anlattıklarını bulamadım. 1969 yılında Zeuhl tarzının öncüsü olan Magma da, kendi yarattığı gezene özgü Kobaian adlı bir dil yaratmıştı. Daha sonra da günümüze kadar bunun örnekleri tekrarlandı. Yine de, Ætheria Conscientia için hala özgün sayılabilecek ve ayırt edici bir özellik olduğunu inkar edemem.
Son iki şarkıya gelecek olursak, Absurd Crusade isimli 25 dakikalık bir parçanın ikiye bölünmüş hali olarak değerlendirebiliriz. İlk part olan “Elevation in Arrogance” yine White Ward’dan bir konuk barındırıyor içinde. Bu şarkıda çift saksafon kullanılıyor ve alto saksafonda Dima Dudko eşlik ediyor. Albümün en sevdiğim şarkısı diyemem belki, ama en çok heyecanlandığım şarkı kesinlikle bu oldu. 4:20’de başlayan bölümde bir tangonun metal versiyonunu dinliyormuş gibi hissettim. Böyle absürt şeyleri de sevdiğim malum, keyifliydi.
İkinci part -son şarkı- olan “Collapse in Penance” ise hızlı bir başlangıç ile final şovunu yapıyor dinleyicilere. Araya da bir sakinlik sıkıştırarak ‘sona geldik toparlanın’ diyor bir nevi.
Ætheria Conscientia ile olan yolculuğumuz burada sona erdi, kemerlerinizi açabilirsiniz. Corrupted Pillars of Vanity hakkında genel bir değerlendirme yapacak olursam; belki daha da vurucu bir kapanış şarkısı seçilebilirdi. Hatta belki part 1 ve 2 yer değiştirse daha hoş bir final olabilirdi. Bunun dışında, 15 dakikalık 5 şarkı dinlemek yerine 7 8 dakikalık 10 şarkı dinlemeyi tercih ederdim şahsen. Bu tamamen kişisel bir zevk tabii, uzun şarkılar dinlemeyi sevenler için iyi olacaktır. Albümün her dinleyiciye uygun bir albüm olmadığını ve belirli zevklere hitap ettiğini hatırlatayım. Metal müzikte üflemeli enstrüman sevenler için altın değerinde bir albümken, üflemeli enstrüman sevmeyenler için dinlemek keyifsiz ve yorucu olabilir. Denemek için “The Corrupted Sacrament” ve “Elevation in Arrogance”a göz atmanızı öneririm. Şimdiden iyi dinlemeler!
Asuna Pehlivan