İnceleme: “Tunç Aydoğmuş, Co. – Yanlış Yerde”
15 Mart 2023İnceleme: “Kurtadamlar- Electric Heart”
26 Mart 2023Selamlar. Bu yazıdan evvel oturdum ve her albümünü tekrar dinledim bu grubun baştan sona olmak üzere ve “Pierced From Within” bunların arasında kendimi cephede gibi hissettiğim bir albüm oldu. “Effigy of the Forgotten” ve “Breeding the Spawn” her ne kadar kafamı karıştırsa da, bu albüme karar kılmadan önce son bir tur daha çevirdim “Pierced From Within”i kulaklıkla. Hakkaten kaos ama sonuç olarak kaos da bir düzendir. Neyse geçtim. Albümde gitarlar, mükemmel davullar, kirli kirli bir vokal (pozitif) ve “leş” gibi bir bas var ki bu leziz mi leziz.
Şimdi şöyle; albüm gitarist Doug Cerrito ve bas gitarist Chris Richards ile grubun son albümü. Davulcu Doug Bohn ile de tek albümü. Yapımcı Scott Burns aynı zamanda miksajda ve master etabında da Mike Fuller bu albümde adından söz ettirmiş. Meraklısına bilgiler.
Soracak olursanız bas gitar bu albümde en keskin ve en belirgin özellik olmuş. Özellikle “Depths of Depravity”. Bi’ cehenneme uğrayıp dönmüşler gibi. Bu türe ait diğer gruplarda veya parçalarda da sıkça gördüğüm -en azından benim- blast beat duyacağız algısını da (yok mu, illa ki var) almış ve uzaklara fırlatmış abiler.
Geldik davul partisine. Sabahtan beri bas gitar güzellemesi yaptım fakat davul olayını da es geçmek istemiyorum. Ben kendi kulaklığımın bu tarz müziğe uygun olduğunu düşünüyorum ve şayet sizler de görece iyi bir kulaklık ile bu albümü dinlerseniz sıkıcılık ve sıradanlıktan tamamen uzak, güzel bir Richards-Bohn uyumu hissedebilirsiniz. Gayet güzel dövüyor Bohn usta davulu.
Yukarıda da bahsettim zaten bu gitar konusunu. “Killer riff” bence albümün geneli. 45 dakika 26 saniyelik bu macera bu bağlamda dinleyiciye tokat gibi çarpıyor desem yeridir. Hem Cerrito hem de Terrance Hobbs, güvenilir bir sound’da -gitar çalmayı bilmeyen biri olarak söylüyorum- gayet başarılı bir işe damga vurmuşlar. Şunu da söylemeliyim; death metal janresine ait en sevdiğim soloların performansları hep “Obituary” grubuna ait olmuştu, bunun yanında belli başlı gruplar yok değil var ve/fakat “Thrones of Blood”, “Synthetically Revived” başta olmak üzere diğer parçalarda da gayet dinleyicide doygunluk uyandıran, son derece cavcavlı ve tremololu sololar mevcut diyebilirim.
Vokal eleştirisi yapacak yorumu ben dinlerken edinemedim. Yani şu anlamda, death metal/technical death metal türlerinden dinlediğim diğer parçalardan çok da farklı bir şey göremediğimi söyleyebilirim. Bununla beraber ise rahatsızlık duymadığımı da aktarayım sizlere. Kasvetli ortamları severim ve dinlediğimde o kasveti, albümdeki en sevdiğim introya sahip “Torn Into Enthrallment”da hissettim. Bu parçanın geri kalan kısmında da vokaller yukarıdaki sebepten dolayı bana daha iyi geçti. Basitçe söylemek gerekirse anlaşılabilir ve gayet başarılı bir vokal performansı olduğu apaçık ortada.
“Suffocation” benim metal müzik dinlemeye başlamamın ortalarında keşfettiğim bir grup doğruyu söylemek gerekirse. Bu yazı sayesinde de tekrardan kendimi içinde buldum bu topluluğun. Ağırlıklı olarak “eski okulcu” oldum her zaman ve thrash metale abandım, insan bazen dinlediği türe kendini kaptırabiliyor. Ben de thrash metal ile yaşadım resmen bir dönem. Dolayısıyla bazı şeyleri bulup irdelemem zamanımı aldı. Hatta belki sevmem bile. “Suffocation”ın onlardan biri olmaması konusunda şanslıyım sanırım.
Bitirelim o halde. Bu topluluk 16 Mayıs 2023’te IF Performance Beşiktaş’ta sahne alacak. Tabii kendimce kritiğini yapmış olduğum albümde yer alan müzisyenlerden farklı olmak üzere bazı isimler var, bilmeyenleriniz için söyleyeyim; Terrance Hobbs ana gitarda halen var, Richards’tan farklı olarak Derek Boyer bas gitarist, ritim gitarda Charlie Errigo, davulda Eric Morotti ve son olarak vokalde ise Ricky Myers’ı izleyeceğiz. Tabii bir aksilik olmazsa. Benden bu kadar, okuyan herkese teşekkürler.