İnceleme: “Gojira – From Mars to Sirius”
2 Temmuz 2023İnceleme: “Archurahl – Albtraum”
6 Temmuz 2023Blackened thrash metalin günümüz temsilcilerinden Hellripper’ın son albümü Warlocks Grim & Withered Hags ile birlikteyiz bugün.
2014’de İskoçya’da James McBain tarafından one man band olarak kurulan Hellripper, müzikal kariyerine serseri müziği diyebileceğimiz yapımlarla başlamış, kısa sürede de ismini daha geniş kitlelere duyurmayı başarmıştı. Warlocks Grim & Withered Hags, James zamanla gelişen ve bağıran speed/black müziğinden witchcraft metal denebilecek yeni oluşturduğu türün en başarılı ürünü. James’in kariyeri başlangıcındaki harala gürele müzik yapma gazının geçtiğini 2019 EP’sinde ve 2020 albümünde zaten görmüştük. İyi, meh, cheesy ve kanka abartmamış mısın dedirten bu yapımlardan sonra gerekli orjinalliği ve aklındakini bu albümde tam olarak yapabildiğini görüyoruz. Motörhead, Mayhem, Judas Priest’ın aynı potada eritilmesiyle ortaya çıkan şarkıların sapık gibi black metal naralarıyla başlayıp epik melodilere dönüşmesi, çirkin breakdownların tatlı heavy metal rifflerine evrilmesi ve bunları yaparken aralarına kattığı ustalık isteyecek seviyedeki geçişler bu albümü ayrıca özel bir albüm seviyesine çıkarıyor. Uzaktan sürelerini görünce 3-4 dakika metalcilerinin nefesini darlayan uzun şarkıları bile bu açıdan üzmüyor bizi (belki Mester Stoor biraz).
Ritim gitarda olduğu kadar solo gitardaki şahane bir işçiliğe ayrı bir parantez açmamız gerekiyor: müziğin iyice disposable olduğu günümüzde çok fazla uğraşılmadan bilülülü bilülülü’den ötesine gidemeyen sololarla geçen tonla albümden ve şarkıdan sonra grubun live gitaristliğini de yapan Joseph Quinlan’ın da katkılarıyla hem türe bir gömlek fazla bile gelebilecek teknikliğiyle hem de gerekli melodik gidişatı destekleyebilen (özellikle The Cursed Carrion’da en iyi örneğini bulabileceğimiz) harika sololar ile albüm daha da üst bir mertebeye yükseliyor.
WG&WH fanlarına olan saygının ne kadar önemli olduğunu kanıtı olan bir albüm olarak görüyorum. Yola saf, çirkin black thrash ulan! naralarıyla çıkıp birden bile speed metale kaymaktansa bunu usulca ve elindeki müziğe yedirerek ve kendisinin de yolda öğrendiği şeyleri dahil ederek yapmaları hem ilk günden beri yanlarından olan fanlarını üzmeyip yeni hem dinleyicileri çekebilecek eşi benzerine pek rastlanmayan bir müzik (Bewitcher parantezi) yapabilmeleri takdire şayan. Yeni dönem thrash gruplarında şu aralar moda olan harika işler yapıp sonra ekstra popülarite için yapıldığı çok belli olan samimiyetsiz metalcore’a kayma modasındansa müziğindeki tüm türleri tam olarak yapmayan ama onların birleşimiyle ortaya çıkan ne olduğu belirsiz bu tarz albümlere tercih ederim.
2023’ün en iyilerinden olma adayı olarak gördüğüm albümü yukarıda bahsi geçen türlerle münasebeti olan olmayan herkese tavsiye ediyorum.