İnceleme: “Hellripper – Warlocks Grim & Withered Hags”
5 Temmuz 2023Rock ve Metal’in Klasik Müzik Orkestrası İle Buluştuğu 10 Konser!
6 Temmuz 2023Selam!
Bugünkü konumuz: Tek kişilik yerli bir black metal projesi olan Archurahl’ın 3 Mart 2022 tarihinde yayınlanan yeni EP’si “Albtraum”! Projenin sahibi Deniz, tüm üretim aşamalarını ve albüm kapaklarını kendisi üstlenerek tamamen kişisel bir alan yaratmaya karar vermiş. Çeşitli enstrümanlar ile hazırlanmış deneysel çalışmalarına da bu EP’nin içinde yer vermiş. Şimdi ise raw black metal/dungeon synth elementleri içeren “Albtraum”un bizi davet ettiği 17 dakikalık kısa bir yolculuğa çıkıyoruz. Keyifli okumalar!
EP’nin açılış parçası “Brutal Murder Victims” oldukça agresif ve dinamik bir parça, kullanılan akorlar ve teknikler saldırgan ve vahşi. Fakat davulun nabzının stabilliği şarkıyı ilgi çekici olmaktan uzaklaştırabiliyor. Aynı zamanda, dinamiğin sürekli aynı seviyede kalışından dolayı parça olduğundan daha uzun sürüyormuş gibi hissettirebiliyor. Raw black metal’in kanında pek olmasa da Archurahl projesinin yenilikçi tarafını ve genel fikrini göz önüne aldığımda bazı pasajlar ve köprüler ile parçanın biraz süslenmesini beklerdim.
“Possessed by Wickness” parçası için intro ile şarkı arasında bırakılan boşluğun biraz daha kısa olması daha çok hoşuma giderdi. EP’nin en kasvetli parçası olmasının yanında, diğer parçalara kıyasla melodik sayılabilecek bir yanı da var. Doom-sludge etkileşimli bir black metal hissiyatı veriyor.
Nietzsche’nin Tanrı Öldü savından bir parça ile başlayan “Maybe This Efforts All in Vain”de, “Brutal Murder Victims” için eksik bulduğum pasajların kullanıldığını, ancak bu pasajların doğallıktan uzak kaldığını söyleyebilirim. Üretilmek istenen çoğu bölümün ayrı ayrı iyi fikirler olduğunu düşünsem de, birleşimlerinde eksikler olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma konuşursam, parçanın ortasında bir yaratılan ambiyanstan hemen ardındaki agresifliğe daha smooth bir geçiş yaratılması benim için dinlemeyi kolaylaştırırdı.
Bir sonraki sırada gelen 47 saniyelik “Pure Noises of Death Agony”, 2020 senesinde kaydedilmiş. Bu parça zaten 17 dakika süren bir EP’nin içindeki bir interlude olarak değerlendirilebilir. Archurahl bir röportajında müziği ruh halini ve kafasındaki karmaşayı yansıtmak için bir araç olarak gördüğünden bahsetmiş. Bu interlude da içinde yaşadığı bu karmaşanın en başarılı dışavurumu gibi görünüyor.
“Albtraum 1-2” ikilisinin ise genel hissiyatı benim için korku filmi müziklerinin karakteristiklerinden biri olan atonal müzik ile bağdaşıyor. Aynı zamanda gotik bir havası da var. Yalnız bu parçaların bitişi ve başlangıcının birbirine bağlanacağını hayal etmiştim. Aynı isimde ve aynı yapıdaki iki parçayı birbirine bağlaması güzel bir fikir olabilirdi. Aynı zamanda, albümün genel tavrından farklı oldukları için dinleyiciler tarafından albümdeki diğer parçalar kadar benimsenememişler.
Genel olarak fikirler iyi olsa da, albümün kompozisyon yetersizliğine kurban gittiğini düşünüyorum. Hem şarkılardaki müzikal cümleler arasında hem de albümdeki parçalar arasında bir uyumsuzluk var gibi duyuluyor. Albümü Dungeon Synth etkileşimli bir Raw Black Metal janrı içinde değerlendirecek olursak, Dungeon Synth esintilerinin albümdeki diğer şarkıların intro-outro gibi pasajlarına yayılmasıyla güzel bir konsept oluşturulabilirdi. Belki de bu albümün genelindeki bağlantı eksikliğini gidermek için güzel bir çözüm olabilirdi. Türün önde gelen isimlerinden Lja, Horna ve Carpathian Forest gibi projeleri sevenlerin bir şans vermesini tavsiye ederim. Başlangıç için “Possessed by Wickness” naçizane önerimdir. Keyifli dinlemeler!