Eurovision 2024 & Metal Müzik
25 Nisan 2024İnceleme: “Cynic – Focus”
22 Haziran 20242013 yılında Kentucky, ABD’de kurulmuş bir hardcore punk grubu olan Knocked Loose’un 10 Mayıs 2024’te Pure Noise Records aracılığıyla yayınlanan ve yapımcılığını Drew Fulk’un (WZRD BLD) üstlendiği, grubun üçüncü stüdyo albümü olan “You Won’t Go Before You’re Supposed To” yu birlikte inceleyeceğiz.
Albüme geçmeden önce Knocked Loose’u daha önce hiç duymamış ya da dinlememiş olanlar için grubu kısaca tanıtmak istiyorum.
Knocked Loose’un müziği, hardcore punk’ın hızı ve agresifliği ile metalcore’un teknik yapısını birleştirir. Bryan Garris’in vokalleri, grubun müziğine özgün bir sertlik katarken, gitar riffleri ve breakdown’lar dinleyiciyi enerjik ve yoğun bir atmosfere sürükler. Grubun şarkı sözleri genellikle kişisel mücadeleler, öfke ve toplum eleştirileri üzerine odaklanır.
Knocked Loose, enerjik ve yoğun sahne performansları ile tanınır. Canlı performanslarında seyircileri coşturan ve sahneyle etkileşim kuran bir yaklaşım sergilerler. Bu, grubun sadık bir hayran kitlesi oluşturmasına ve hardcore sahnesinde önemli bir yer edinmesine yardımcı olmuştur.
Yani Knocked Loose için hem hardcore hem de metalcore sahnesinde önemli bir yer edinmiş, kendi tarzını yaratmış bir grup diyebiliriz.
Albümün açılışını Thirst ile yapıyoruz. Bu kesinlikle harika bir giriş. Çünkü Thirst anında kaosla vurulacağınız beklentisini sizlere çok güzel aktarıyor ve albümün geri kalanının tonunu belirliyor. Birinci şahıs bir hayatta kalma-korku oyununa başlamak üzere olduğunuz hissi uyandırıyor. Sadece bir dakika kırk altı saniyelik bir süresi olmasına rağmen albüm için gerçekten iyi bir başlangıç parçası.
İkinci parça Piece by Piece. Bu parçanın albümdeki en zayıf parça olduğunu düşünüyorum. Albüm oldukça çılgın ama bu şarkıda albümü öne çıkaracak bir şey olduğunu pek düşünmüyorum. Evet eğlenceli anları var. Knocked Loose’dan duymaya alışık olduğumuz güzel akılda kalıcı rifflere de sahip ve keyifli bir sonla biten breakdowna da sahip fakat hepsi bu kadar. Albümü bir adım öne taşımıyor.
Bence albümün en iyi, en eğlenceli şarkısı Suffocate. Albümün yayınlanan üçüncü ve son teklisiydi. Dinledikten sonra albüm için heyecanım kat ve kat artmıştı. Şarkı müthiş karanlık, şeytani bir riffle başlıyor. Sonra hareketlenip Bryan’nın gerçekten üstün pitched scream vokallerini bize dinletiyor ve sonra Poppy devreye giriyor. Poppy şarkıya ve gruba o kadar güzel uyum sağlamış ve yakışmış ki, bir Knocked Loose üyesi olup olmadığının farkına varamazsınız. Şarkının o kaotikliğini pekiştiren çığlıkları ile biz dinleyicilerin kulağında enfes bir lezzet bırakıyor.
Albümün dördüncü şarkısı Don’t Reach For Me. Bu şarkı da yayınlanan teklilerden ikincisiydi. Kesinlikle albümdeki en akılda kalır şarkılardan biri. Nakaratın o tatlı melodik riffi aklınıza kazınıyor ve tekrar tekrar istiyorsunuz. Parçada o kadar çok farklı breakdown var ki, hepsi de ritmik olarak akılda kalıcı ve her biri farklı sert hatlara sahip. “When your arms are too weak to reach for God / Don’t reach for me” Şarkıda o kadar fazla öfkeli çağrı var ki.. Kesinlikle albümdeki en iyilerden birisi.
Albümün 46 saniyelik en kısa şarkısı olan beşinci şarkı Moss Covers All. 46 saniye olmasına rağmen bir şekilde yine breakdown koymuşlar. Tüyler ürpertici akılda kalan melodisi ile kesinlikle bir korku filminin içinde hissediyorsunuz.
Altıncı şarkı Take Me Home da Moss Covers All’daki o tüyler ürpertici riff ile başlıyor ve duymaktan aşırı keyif aldığım bir bas gitar tonuyla şarkıya giriş yapıyor. Funky davullar ve havalı, hipnotik bir merkezi riff, yalnızca grubun yerleşik yeteneği için çalışmakla kalmayıp, aynı zamanda tanıdık, vurgulu vokalleri yeniden takdir edebilecekleri şekilde çerçeveleyen yeni bir stil oluşturuyor.
Yedinci şarkı Slaughterhouse 2. Abi Slaughterhouse 1 tuttu bunun 2’sini yapalım diye ilk kimin dediğini merak ediyorum. Şarkıyı tabii ki de, hem Motionless In White hem Knocked Loose hayranı olan çoğu insan gibi, büyük bir beklentiyle dinlemeye başladım. Ama açıkçası Chris Motionless şarkıyı ne yükseltmiş ne de düşürmüş. Pek bir etkisini görememiş olsam da yine de bir Knocked Loose şarkısı içinde “blegh” duymak beni tatmin etmeye yetti.
Sekizinci şarkı The Calm That Keeps You Awake. Yine o korku temasına yaslanıyor. Yaptıkları müziğe Horror Hardcore demek istiyorum. Albümün en akılda kalan davuluna da sahip.
Albümün ilk teklisi ve dokuzuncu şarkısı Blinding Faith. Grubun gitaristi Isaac Hale, albüm için yaptığı bir açıklamada, “Bu albümde şimdiye kadar gittiğimiz en hızlı yere gidiyoruz, şimdiye kadar gittiğimiz en korkunç yere gidiyoruz. Aynı zamanda şimdiye kadar gittiğimiz en akılda kalıcı ve en melodik olana da gidiyoruz ve mesele de bu.” demişti. İlk tekli olarak çıkan ‘Blinding Faith’ tam da bunu yapıyor. Şarkıda bizlere hızlı ve olağanüstü tempo değişimlerini etkili bir şekilde kullanarak, dini kurallara uymanın ve görünüşte dindar yaşam tarzlarında sıklıkla görülen ikiyüzlülüğün keskin bir eleştirisini sunuyorlar.
Ve albümün en uzun şarkısı olan, kapanış şarkısı Sit & Mourn. Kesinlikle albümdeki açık ara en deneysel ve riskli parça diyebiliriz. Sürekli hep en sert biziz daha sert daha sert diyen bir grup için bu şarkıyı neredeyse bir balad olarak tanımlayabilirim. Açılış gitarının derin, melankolik ses manzarası bizleri hüzünlü bir atmosferin içine alıyor. Şarkı aşırı akılda kalıcı bir nakarata da sahip. Kesinlikle duygusal bir parça.
Albüm için kesinlikle beklediğime değdiğini söyleyebilirim. Büyük ihtimalle bu yıl en çok dinleyeceğim albüm olacak. Ve Knocked Loose albümleri içerisinde de en çok sevdiğim albüm olmayı şimdiden başardı. 27 dakika 33 saniyelik süresiyle her anın hakkını kesinlikle veriyor.