Konser İncelemesi: Sylvaine & Kana Kana (5 Mart 2023, KadıköySahne)
13 Mart 2023İnceleme: “Suffocation- Pierced From Within”
24 Mart 2023Birkaç senedir elimden geldiğince müzik yazıları-albüm kritiği gibi, siz nasıl adlandırırsanız, yazılar üretmeye çalışıyorum. Öncelikle ilk defa bu türe, indie rock türüne ait bir yazı yazdığımı söylemek istiyorum. Tunç Aydoğmuş, Co. ile çalışma fırsatım oldu son birkaç aydır. Albümün prodüksyon sürecinin belki de son zamanlarına denk geldim ancak buna rağmen verilen emeğin ne denli titiz ve özverili olduğunun fazlasıyla farkına vardım.
Kendimi bu yaşıma rağmen adamış olduğum metal müzik haricinde bir türle karşı karşıya kalırken yakaldım bu topluluk sayesinde. Benim katı çizgilerimi yıkmama yardımcı oldular ve daha başka türleri de dinleme cesaretine sahip olmamı sağladılar. Bu, bu yazıda sizlere sunacağım cümlelerimin bir “kusura bakmayın” anonsu değil, kendimce verilen bir ön bilgisi. Her zamanki gibi keyifli okumalar diliyorum ve başlıyorum.
Tunç Aydoğmuş, Co. adından da anlayacağınız üzere frontman’i daha önce birçok projede yer almış olan Tunç Aydoğmuş ve onunla birlikte yine birçok farklı projede yer almış müzisyenlerden oluşan bir indie rock topluluğu. Yedi kişilik bir ekipten oluşan bu grupta Ilgaz Uygun elektrikli gitar, Sercan Kara bas gitar, Mehmet Akçay davul, Alper Ünal trompet, Cüneyt Çakal klavye ve ana vokalde Tunç Aydoğmuş ile birlikte Cemre Yüngül de bizlerle. Bağımsız olarak piyasa çıkan “Yanlış Yerde”, 27 Ocak’ta bizlerle buluştu fakat yaşanan depremden dolayı yazıyı ertelemek durumunda kaldım. Öncelikle grubun klavyecisi Cüneyt Çakal aynı zamanda prodüksyon sürecinde de yer almış ve sonrasında sekiz parçalık bu albüm mastering için Noiseist Stüdyoları’ndan Çağan Tunalı’ya emanet edilmiş. Ortaya da bu türe de yakıştırdığım bir tabir olan “cayır cayır”, tertemiz bir sound ve albüm çıkmış.
Gelelim herhangi bir arama motorunda aratarak bulamayacağınız benim cümlelerime. Sıra sıra parçaları değerlendirmek yerine oradan oraya atlayacağım bir yazı olacak. Albümün giriş şarkısı “Bir Son Buldum”. Bir bütün olarak dinlediğinizde ortada zaman zaman örtüşmeyen bir bütünlük var gibi olabilir fakat bu şarkının köprü kısmında beni içine çeken bir “karanlık” var sizlere bahsetmek istediğim ve böyle hissetmeme sebep olan çok vurucu bir yaylı, trompet ve koro üçlemesi albümün geri kalanında nelerle karşılaşacağımın bir alameti niteliğinde adeta.
Sırasıyla “Yorgun Düştüm”, “Sürüne Sürüne” ve albüme de adını veren “Yanlış Yerde” parçaları tekli olarak yayınlanmıştı öncesinde ve bunlar “tempo hissiyatı” olarak diğer parçalara nazaran daha yüksek parçalar olarak tınladı kulağımda. Aralarından benim özellikle değinmek istediğim ise “Yanlış Yerde”. Her şeyiyle dolu dolu olan bir parça ve yakından da takip ettiğim özenle icra edilmiş bir Ilgaz Uygun solosu var bu şarkıda. Bir nevi albümün dolup taşmasına da sebep olan, trafiği oldukça yoğun bir şey çıkmış ortaya.
Yukarıdaki pasajlarda da bahsettiğim “karanlık” benzetmesinden devam etmek istiyorum yazıma. “Gözleri Göremiyo” bu bağlamda değinmek istediğim bir diğer parça. Davul trafiğini de buna dahil ederek çok güçlü bir vokal-bas gitar ortaklığıyla yürümüş güzel bir olay. Albümün bana göre “Yanlış Yerde”den sonra en yoğun parçası. Süregelen bir kreşendo ve beni fazlasıyla tatmin eden bir tuşe ile devam ediyor ve kapanış şarkısından önce de bizleri tekrar düşüşe geçiriyor.
Olumsuz eleştiri yok abi bu ne? Diyenleriniz var mı yok mu bilmiyorum ama henüz söz etmediğim üç parça ile yazımın kritik kısmını sonlandırayım. “Kendim Oldum” vokal ve geri vokal anlamında yine tatmin edici özellikler taşıyan bir parça olmasına rağmen, “Korkma” ve “Güz Kuşları” belki de benim fazlasıyla taptığım yukarıdaki parçalar gibi beğenenlerinin olacağı gibi bana diğerlerine oranla daha az işleyen parçalardan oldular diyebilirim bana aktardığı müzikaliteden ziyade, duygu geçişleri anlamında.
Son olarak sizlere söylemek istediğim şey şu; arkadaşlar “Yanlış Yerde” albümü benim açımdan her partisiyle ve ekibin bütünlüğüyle birlikte komplike ve komple bir albüm. Abi o alet var mı, bu enstrüman var mı diye soranlar olursa diye söylüyorum. “Var abi, yumul, hepsi var.” Dedim ya, komple.
Ekip 3 Mart’ta Eskişehir F Stop&Salon’da ilk lansman konserini verdi ve bu günlerde 21 Mart’taki bir diğer lansman konserleri Blind İstanbul için hazırlanıyor. Kendilerine sosyal medyadan olacağı gibi dijital müzik platformlarından da ulaşabilirsiniz. Hayatlarımızın geri kalanında da böyle kaygı dolu, uğraşı bol albümler dinlememiz temennisiyle. Haydi görüşürüz.
Osman Can Tolacıoğlu