Yazılarımda metal dünyasını ve bu dünyaya ait yapımları anlatmayı çok seviyorum. Şimdi size tanıtacağım kitap, bir metalci olarak okurken kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz bir yapıt. Kalp Şeklindeki Kutu, Stephen King’in oğlu Joe Hill’in yazdığı bir roman. Kendisi de babası gibi korku türünün bir efsanesi olmuş durumda. Black Phone ve Locke & Key gibi TV dizileri ve filmlerinde senaristlik yapmış, oldukça üretken bir yazar. Bu kitap, 2007 yılında yayımlandı ve o yıl dünyada çok değerli bir ödül olan Bram Stoker Ödülü’nü kazandı. Aslında yazar, bu ödülü üç kez kazanmış biri.

Kitabın konusuna gelirsek; romanın baş kahramanı Judas Coyne adında bir death metal vokalisti. Çocukluk yıllarında babasından şiddet görmüş, zor bir hayat geçirmiş ve evden kaçarak kendi yaşamını kurmaya karar vermiş bir karakter. Yıllar onu başarılı bir müzisyen yapmış ve Jude’s Hammer adlı bir grup kurarak dünya çapında üne kavuşmuştur.

Judas’ın oldukça ilginç bir hobisi vardır: dünya üzerindeki sıradışı objelerin koleksiyonunu yapmak. İdam ilmikleri, işkence videoları, kiralık katil eşyaları ve silahları gibi objeler koleksiyonunu oluşturur. Kötü sonla bitmiş, büyülü ya da lanetli her objeye karşı bir zaafı vardır. Bir gün, Judas’ın yardımcısı bir kadından, kadının büyükbabasının hayaletini sattığına dair bir e-posta alır. Bu obje, kahramanımızın iştahını kabartır ve kadınla iletişime geçmesiyle Judas’ın hayatında geri dönülmez, korkunç olaylar başlar. Judas’ın ayrıca tatlı, serseri ve striptizci bir kız arkadaşı vardır ki bu karakter olay örgüsüne müthiş bir katkı sağlıyor.

Kitapta birçok müzik grubuna gönderme ve saygı duruşu var. Yazarın metal müzik camiasını iyi yansıttığını ve tanıttığını söylemek mümkün. Tabii, konu Amerika’da geçince bazı detaylar bize uzak kalabiliyor ama okurken kendinizi kaptırabiliyorsunuz. Ben okurken hiç sıkılmadım; zaten kitapta işlenen konu oldukça ilginç. Roman, bir yol hikayesini anlatıyor ve bu yolculuğun içinde kendinizi buluyorsunuz. Kahramanlarımız yolculuk sırasında değişim geçiriyor ve bu değişim, kitap boyunca çok iyi işlenmiş. Kısacası, okurken karakterlerle kendinizi özdeşleştiriyorsunuz.

Zafer AYAZ