GAEREA İstanbul’da Avlandı!

GAEREA, “The Undying Mirage Over Europe” turnesi kapsamında 6 Ağustos akşamı IF Performance Hall Beşiktaş’ta dinleyiciyle buluştu.Ekibin Türkiye’deki ilk konseriydi ve ben de, her ne kadar dinlesem ve internetten canlı performans videolarını izlesem de, verecekleri hissiyat açısından ne ile karşılaşacağımı bilmeden Eskişehir’den kalkıp yollandım.
Size benim için fazlasıyla epik olan bu geceden bahsetmeden önce anlatacaklarım var sizlerin de bildiğini düşündüğüm. Albümlerden bahsetmek gerekirse dostlar; dinlediğimiz müzik geleneksel bir black metal üretiminden uzak olduğu gibi bir o kadar da yakın. Tabii ki 2023 senesinde vokalin ve arkada tüm gücüyle savaşan enstrümanların tek bir mikrofona çalıp söylemesini, kaydetmesini beklemez hiçbir dinleyici. Gruba dair fazlasıyla temiz olan tek şey bu kayıtlar. Bu vesileyle albümlerinde imzası olan label şirketi Season of Mist’i de bu süper işlerinden dolayı anmış olayım. Geleneksel black metal mevzusuna dair değinmek istediğim bir başka mesele daha var fakat sabretmeniz gerekiyor galiba, beş on satır aşağıda kalacak.

Geceye geri dönecek olursak Türkiye’ye ilk kez gelmiş ve henüz ana akım olmayan bir grup için kalabalık ve sadık bir dinleyici gözlemlediğimi söyleyebilirim. Bize aktaracakları konusunda huzursuzluk kokan bu ortama bireysel kimliklerini bırakıp bizden biri gibi, insanlık kavramının ta kendisi gibi çıktılar sahneye. “Corpse paint” yok ki esasen bu ceset makyajı köklü bir black metal dinleyicisinin aşina olduğu bir konu. Ama sahnedeki tavırlar ve giyilen kıyafetler black metal müziğinin temasıyla çok şahane ve eşsiz bir uyum yakalamış ve bu da yukarıda bahsettiğim seksenli-doksanlı yılların black metaline olan yakınlığın temellerini Gaerea adına
oluşturmuş demek yerinde olacaktır.
Son albümleri olan “Mirage”daki parçalar setlistin büyük bir bölümünü oluşturdu. Konserin başından sonuna kadar olan, orada olan herkesin üzerinde kurdukları ve söylemeye çalıştıkları “biz şu an buradayız, kontrol bizde” algısını henüz ilk anda hissettirdiler bizlere. Gittikçe ağırlaşan ve salonu kasvetle kaplayan
parçalardan özellikle değinmek istediğim “Salve” sahip oldukları, istedikleri gücün bir ön gösterimi gibiydi.
“Limbo” albümünden de parçalar geldi. Bana göre tam bir komposizyon ürünü olan “Conspiranoia” çalındı. Metal müziğin diğer türlerinden de çağrışımları olan parçalar bu konserin bir diğer tamamlayıcıları oldular.

“Mirage” albümlerine adını veren parçadan sonra gecenin en çok beklediğim parçasındaydı sıra. Tam bir ballad ve albümlerindeki bir başka kompozisyon harikası “Laude” esnasında “We are Gaerea” diyerek haykırmasından sonra tamamen ele geçirilmiş, bu dünyadan olmayan birtakım güçler tarafından sahiplenmiş olduğumu salondan çıkıp nefes alana kadar hissettim. Sahnede adeta kanayan, parçalanan ve gittikçe büyüyen gölgelerin etkisinde kaldık kısaca.

Duyumda çok yüksek, hızlı ve blast beat hakim olduğu için zaman zaman sound hedefinden şaştı fakat bütüne baktığımda gayet açık bir şekilde dinledim konserin tamamını. Her ne kadar erken bittiğini düşünsem de bunun konser bitiminde yapılan meet&greet süresinde uzun uzun ekiple konuşma fırsatımı artırmasına etkisi oldu. Bu sıradışı adamları yaptıkları müzik haricinde yüzyüze tanımak da unutamayacağım anlardandı.

Sözün özü, böyle bir ortamda böylesine eşsiz bir grubu canlı dinleyip tanıdığım için kendini şanslı hissedenlerdenim. Duality ve Vera ekibine sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, tamamen hissettiklerimi yazdığım bu yazımdan ayrılıyorum. Tekrardan “WE ARE GAEREA!”.