İnceleme: “Sylvaine – Nova”
28 Şubat 2023Konser İncelemesi: Sylvaine & Kana Kana (5 Mart 2023, KadıköySahne)
13 Mart 2023Selam! Bildiğiniz gibi 4 Mart 2023 metal tutulmasını geride bıraktık. Danimarkalı doom metal grubu Saturnus ve İsveçli black metal grubu Craft aynı gün ilk kez ülkemizdeydi. Ben ise bazı dinleyicileri ikiye bölen bu günde Saturnus ayağındaydım. Grup dağılıyor, tekrar toplanıyor derken 2013 ve 2019 yıllarında iptal olan konserlerden sonra hayallerimiz 2023 yılında gerçek oldu. Buraya da küçük bir şaka iliştirmek isterdim ama, neyse 😛
Çok net hatırlıyorum 2019 konseri iptal olduğunda yaşadığım o üzüntüyü. Saturnus hep çok sevdiğim bir grup olmuştu, malum biz Türklerin melankolikliği. Biletimi aldıktan ve heyecanla bekledikten sonra konserin iptal haberini gördüğümde şansım ve bahtım üzerine bazı içsel konuşmalar deneyimledim. Neyse ki ben dahil birçok insan Saturnus’u canlı dinleyebilmeyi bir hırs meselesi haline getirip 4 Mart akşamı konserde buluştu.
Bu konser üzerine hem süper hem de dezavantajlı birçok şey var aklımda. Öncelikle son dakika yapılan mekan değişikliği biraz gündem yarattı diyebilirim. Konser Zorlu PSM’de yapılacakken, Ataşehir Milyon Performance Hall’a alındı. Konserin Anadolu Yakası’nda olması benim için avantajlı olsa da, son dakika Avrupa Yakası’ndan Anadolu’ya geçirilmesi çoğu insanın planlarını bozdu ve biletlerini iade etmek isteyen ya da eden birçok dinleyici ile karşılaştım. Zorlu PSM’nin deprem dolayısıyla müziğe ara vermesi sonucu böyle bir karar alınmış olsa da, bilet alan insanların planları düşünülerek en azından aynı yakada başka bir mekana geçilmesi daha uygun olabilirdi belki. Normal şartlarda mekanın yakın ya da uzak olması problem teşkil etmiyor benim için, ben Eskişehir’den kalkıp geliyorum bu konsere. Grup da Danimarka’dan geliyor. Tüm İstanbul’u aynı anda memnun etmek imkansız. Bu yaşanan olaydaki problem bu değişikliğin geç bir tarihte yapılmasıydı diye düşünüyorum.
Bulvar 216 ve Milyon Performance Hall İstanbul tarafına geliyorum. Ataşehir’de olduğumuz amma da belli. Koca alanda doğru düzgün yemek yiyecek bir yer yoktu. Bir Burger King bulamadık fakirler için. Mekanların benim için lüks kaçması canımı sıktı biraz. Milyon Perfromance Hall ise Bulvar216’nın içinde bir mekandı. İlk gittiğimde garipsedim ve biraz ön yargı ile yaklaştım. Daha önceki Milyon deneyimlerim de müthiş değildi açıkçası. Sanırım vestiyerdeki eleman eksikliği dışında hiçbir şeye üzülmedim mekan hakkında. Konserde bulunanlar bir önceki cümlemi okurken bir titreme yaşamıştır eminim. Evet arkadaşlar, hepimiz bekledik orada, sanki Saturnus montların arasında çalacakmış gibi dakikalarca vestiyere bakarak bekledik.
Ses açısından ise beni üzdüğünü söyleyemem, konser sonunda ses ile ilgili kötü yorumlar da duydum ama hangi mekanda olursak olalım bu konu dinleyiciyi ikiye bölmekten vazgeçmiyor. Her zaman beğenen ve beğenmeyen iki kesim oluyor tabii ki. Açıkçası Zorlu’da dinlediğim son konserde şaşırtıcı şekilde kötü bir ses ile karşılaşmıştım, cızırdıyordu, gitarlar zor duyuluyordu. Büyük ön yargı ile geldiğimiz Milyon’da ise her şey gayet temiz şekilde duyulabiliyordu, önde de arkada da ses üzerine rahatsız edici bir tecrübem olmadı. Mekanın dizaynı da iyi denebilirdi. Arka tarafta oturabileceğimiz, ve otururken sahneyi çok net görebileceğimiz bir alan olmasına baya sevindim. Benim gibi 159cm değilseniz sahneyi sahanın her yerinden görmek baya kolaydı.
Saturnus’un performansı çok iyiydi. Sahneye tam vaktinde çıktılar (seyirciye saygı budur) ve 2 saat 30 dakika civarında sahnede kaldılar. Yeni albümlerinden 2 parça da çaldılar. Setlist benim için bir tık uzundu, ama iptal olan konserlerin telafisi olarak kabul ettim. Aynı zamanda grup, merch standında kazandığı 12.000 TL ile depremden etkilenen müzisyen bir öğrencinin eğitim giderlerini karşıladı. Yurtdışından gelen gruplarımızın bu tutumu beni çok duygulandırıyor gerçekten. Teşekkürler Saturnus.
Dinleyicinin tavrına gelirsek ise, bahsettiğim tüm dezavantajlı durumlara rağmen konsere gelmeyi seçmiş olan herkes halinden çok mutlu ve keyifliydi. Grubun vokalisti olan Thomas’ın sahnede sürekli seyirci ile iletişimde olması ve konuşmayı çok sevmesi de ortamı keyiflendiren bir diğer etkendi. Aynı zamanda Thomas’ın sahnede ince belli bardakta Türk çayı içtiği bir görsel var kafamda. Böyle tatlı hareketler de bir konseri hafızalarda ölümsüz kılan yegane şeyler oluyor.
Aklımda kalan bir görsel ise sahneye fırlatılan Suriye bayrağı ve sonrasında kopan bağırış çağırışlardı. Ben bu tarz aksiyonları pek mantıklı bulmuyorum. Thomas’ın bayrağa anlamsız gözlerle bakışı ile benim sahneye bakışım tam olarak aynı frekanstaydı sanırım.
Queen Afyon konseri gibi bir şehir efsanesine dönüşmeden önce gerçekten Saturnus izlememizi sağlayabildikleri için Vera Müzik ve Hammer Müzik’e teşekkürlerimi gönderiyorum. Tuğçe Çubukçu’nun Spotify’da hazırladığı setlist’i de hemen aşağı bırakıyorum. İyi dinlemeler!