
İnceleme: “Rhapsody of Fire – Challenge The Wind”
23 Kasım 2024
Artırılmış Gerçeklik Müzik Endüstrisine Nasıl Entegre Edilebilinir?
26 Kasım 2024Firewind ve Masterplan konserine geri sayım başladı! Sizlere, bu efsanevi konser öncesinde metal dünyasının en yetenekli gitaristlerinden biri olan Gus G ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz!
Bu keyifli sohbette Gus G, müzik yolculuğunu, Ozzy Osbourne ile sahne almanın perde arkasını, başarılı bir müzisyen olarak beslediği değerleri bizimle paylaştı! Keyifli okumalar!
Gus, metal dünyasında inanılmaz gitar yeteneklerin ve kendine özgü tarzınla tanınıyorsun. Seni henüz tanımayanlar için, müzik serüvenin nasıl başladı?
Gus G: Teşekkür ederim. Bu yolculuk 20 yılı aşkın bir süredir devam ediyor ve gerçekten iniş çıkışlarla dolu, çılgın bir yolculuk oldu. Dünyayı defalarca gezme ve müziğimi birçok insana ulaştırma şansı yakaladım ve bunun için çok minnettarım.
Küçüklüğümden beri tek yapmak istediğim şey gitar çalmaktı. Bu yüzden sanki başka bir seçeneğim yokmuş gibi hissediyorum; bu dünyaya gitar çalmak için geldiğimi düşünüyorum.
Ozzy Osbourne ile aynı sahneyi paylaşmak, rock ve metal dünyasının zirvesinde olmak demek. Bu süreçte sana en çok dokunan ya da hala aklında olan bir şey var mı?
Gus G: Ozzy ile geçirdiğim zamanlardan çok şey öğrendim. Bir kere, onunla çalışırken herkesin ne kadar kibar ve saygılı olduğunu fark ettim. Hiç “rock star” havası yoktu. Ama ne yazık ki daha küçük kulüp seviyelerinde birçok grup ve ekibinde bu tür tutumlara rastladım. Bu yüzden her zaman aklımda tutuyorum: Kimse kaba insanları sevmez. Herkese iyi davran; bu sana bir şey kaybettirmez.
Bir diğer şey ise profesyonellik: Her zaman dakik ol, hazır ol ve sahnede %110’unu ver. Ozzy’ye katılmadan önce de bu tutuma sahiptim ama o seviyede çok fazla baskı ve son dakika değişikliklerini idare etmek zorundasınız.
Ekstrem metal sahnesinde da önemli tecrübeler yaşadın. Bu deneyimler müzik tarzını nasıl şekillendirdi? Aklında kalan özel ya da eğlenceli bir anın var mı?
Gus G: Kesinlikle, Nightrage’in ilk yıllarında grubun kurulmasına ve yer edinmesine yardım ettim. İlk iki albümdeki birçok şarkıyı birlikte ürettik. 2005’te kısa bir süre Arch Enemy için turne gitaristi olarak çalıştım.
90’ların sonu ve 2000’lerin başında çıkan İskandinav metalini çok seviyorum çünkü benim jenerasyonum o. Arch Enemy benim için profesyonel bir grup tecrübesi oldu; gerçek bir ekip ve menajerle çalışmanın ne olduğunu orada öğrendim. Bu, kendi grubumda uygulamaya çalıştığım şeylere ilham verdi.
Bugün ekstrem müzik türlerinde üretim yapmayı düşünüyor musun?
Gus G: Açıkçası böyle bir düşüncem veya arzum yok. Tabii ki hiçbir zaman “asla” demem ama şimdilik o yola tekrar gireceğimi sanmıyorum.

Berklee’de bir hikayen var! Orada kurduğun bağlantılar ilham verici iş birliklerine yol açtı mı?
Gus G: Pek değil aslında. Berklee’deyken sürekli beraber çaldığım tek kişi, daha sonra Arsis’i kuran James Malone’du. James ile o dönemde yakın arkadaştık ve birlikte shred ustası Joe Stump’tan ders aldık.
Başka müzisyenler ya da prodüktörlerle çalışırken, işlerin yolunda gitmesi ve yaratıcılığın canlı kalması için nelere dikkat ediyorsun?
Gus G: Bu tamamen projenin doğasına ve herkesin rolüne bağlı. Eğer birisiyle şarkı yazıyorsam, en iyi fikrin kazanması önemli. Ego’ları bir kenara bırakmalısınız.
Genelde kafamda daha belirgin bir vizyon olur ve bunu hayata geçirmek için insanlarla çalışırım. Başkasının müziği üzerinde çalışıyorsam, onlara ne istediklerini sorarım. Amaç her zaman müziğe hizmet etmektir, müziğin bana değil.
Şu anda üzerinde çalıştığın yan projeler var mı? Bu projeler ana işine farklı bir bakış açısı kazandırıyor mu?
Gus G: Sadece Firewind ve solo işlerimle ilgileniyorum. Yıllardır böyle. İki projeyi dengelemek hoşuma gidiyor çünkü ikisi de benim bebeğim gibi. Ama solo işlerde daha çok deney yapabiliyorum.
Şu sıralar kendini hangi tarzlara ya da fikirlere daha yakın hissediyorsun?
Gus G: Yaptığım ve çaldığım müzik beni heyecanlandırıyor. Enerjimi başka bir şeye harcamam.
Müzik sektörüne ilk adım attığında seni en çok ne şaşırtmıştı? “Aa, işler böyle yürüyormuş” dediğin bir an oldu mu?
Gus G: Endüstriye girdiğimde, plak şirketlerinde, menajerlerde veya organizatörlerde çalışan çoğu insanın, üniversite diploması olmayan, işlerini tamamen “alaylı” öğrenmiş insanlar olduğunu gördüm. Ben de aynı şekilde öğrendim diyebilirim. Bu, hâlâ uyguladığım bir felsefe.
Müzik dışındaki zamanlarında kafanı boşaltmak için neler yapıyorsun?
Gus G: Kendime ve bedenime iyi bakmak için biraz spor yapıyorum. Ama en sevdiğim şey kedilerimle vakit geçirmek. Dört kedim var ve onlarla ilgilenmek beni çok mutlu ediyor.
Zaman yönetimi gerçekten zor olabiliyor. Birçok farklı sorumluluğun arasında dengeyi nasıl sağlıyorsun? Başarılı bir müzisyen olarak tipik bir günün nasıl geçiyor?
Gus G: Bahsettiğim gibi, aynı zamanda grubun işlerini de ben yönetiyorum, yani günlük işlerin çoğunu ben hallediyorum. İnsanlar belki şaşırabilir ama bu idari işleri yapmayı seviyorum. Bu benim için bir nevi günlük iş gibi.
Turnede olmadığım bir gün genelde şöyle geçiyor: Ne zaman uyanmak istersem o zaman kalkıyorum (bu güzel bir şey), kedileri besliyorum, kahvaltı ediyorum ve ardından e-postalara cevap veriyorum ya da yaklaşan konserlerin/turların lojistik işlerini hallediyorum. Telefonda toplantılar yapabiliyorum, grup üyeleriyle konuşuyorum veya başka işlerle ilgileniyorum.
Stüdyomda bolca zaman geçiriyorum, bilgisayarda çalışıyorum, sosyal medya içerikleri hazırlıyorum ya da gitar çalıyorum. Yakın zamanda bir sosyal medya uzmanı tuttum çünkü bu işlere fazla vakit harcıyordum ve gitar çalmaya daha az vakit ayırıyordum, bu da hoşuma gitmiyor.
Eğer müzik yazma dönemindeysem, programımı daha sıkı tutuyorum ki müzik için yeterince zamanım olsun. Bu bazen sonsuza dek sürebiliyor! Akşamları ise ailemle vakit geçiriyorum.
Merak ediyorum, müziğinde bilimkurgu temaları kullanıyor musun? Bir şey yaratırken nasıl bir evren hayal ediyorsun ve bunu konsept olarak nasıl ifade ediyorsun?
Gus G: Aslında bilimkurgu temaları kullanmıyorum, bunu nasıl yapacağımı bile bilmiyorum haha! Ama bilimkurgu filmlerini seviyorum, özellikle Blade Runner, Dune gibi filmlerin büyük bir hayranıyım.
Yazarken, bazen hiçbir şey yokken doğaçlama bir şeyler çıkar. Bazen de aklımda bir konsept olduğunda yazmak daha kolay oluyor. Şu anda yeni Firewind müzikleri için böyle bir şey yazıyorum. “Immortals” albümünde olduğu gibi bir konsept albüm daha yapmak istiyorum.
Müziğin ve şarkı sözlerinle ne tür bir mesaj vermek istiyorsun? Firewind projelerinde, şarkılarının dinleyicilerle nasıl bir bağ kurmasını istersin?
Gus G: Dinleyicilerden birçok kez müziğimin onları zor zamanlarda rahatlattığını, hatta hayatlarını kurtardığını duyduğum oldu. Bu benim için inanılmaz bir şey.
Firewind’i dinleyenler bilir, şarkı sözlerimiz hayal ürünü değil, günlük hayattan alınmış durumları anlatıyor. Pozitif mesajlar vermeyi ve insanlara motivasyon sağlamayı amaçlıyoruz. Belki de bu yüzden şarkı isimlerimizde “ateş” kelimesi bu kadar çok geçiyor haha!
Türkiye’den ilham alarak bir parça besteleyecek olsan, hangi enstrümanları seçerdin ve nasıl melodiler yaratırdın?
Gus G: Bu ilginç olurdu! Türk müziğinde Batı müziğinde kullanılmayan çok sayıda mikroton bulunuyor. Bunları çalışmadım ama Yunan olduğum için çocukluğumdan beri benzer halk müziklerini dinledim.
Muhtemelen bu yüzden bouzouki ve saz gibi enstrümanları seçerdim. Belki bir kadın vokalle bir “amane” yaptırmak da harika olurdu.
Son olarak, etkileyici bir müzik ekipmanı koleksiyonun var. Setinde olmazsa olmaz ekipmanlar neler?
Gus G: En vazgeçilmez ekipmanım Gus G imzalı Jackson gitarlarım tabii ki. Onlar tamamen ihtiyaçlarıma ve isteklerime göre tasarlandı.
Yeni ekipman olarak yakın zamanda amfi modelleme işine girdim ve IK Multimedia’nın ToneX adlı bir amfi pedalını kullanmaya başladım. Bu yapay zekâ modelleme teknolojisiyle gerçek bir amfi ile modelleme arasındaki farkı neredeyse anlayamıyorsunuz. Ayrıca taşınması kolay ve tonları ayarlamak çok hızlı oluyor. Blackstar amfilerimi ve pedallarımı modelledim ve son turda bu ekipmanları kullandım, sonuç muhteşemdi. Teknolojide güncel kalmayı seviyorum ve bu süreçten keyif alıyorum.
Konserinizden önce Surge Türkiye okuyucularına ve hayranlarınıza neler söylemek istersin?
Gus G: Bunu okuduğunuz için teşekkür ederim! Ben ve grup arkadaşlarım İstanbul’daki konserimizi dört gözle bekliyoruz! Umarım sizi orada görürüz!
1 Comment
[…] Röportaj: Gus G (FIREWIND) […]